Köpek ve kedileri Kısırlaştırmak

Bütün hayvanlar için olmazsa olmaz ihtiyaçlardan olan üreme ihtiyacı hayvanların nesilden nesile dna larını aktarma çabası bizim pet hayvanlarımız için de unutulmaması gereken bir ihtiyaçtır. Köpek ve kedilerin kısırlaştırılmaması bazı insanlar için hayvanların soyunun devam etmesi, yavrusunu görmesi, doğada zaten çiftleşip yavrusu olacak buna engel olmayayım düşüncesi açısından kabul görmektedir. Hayvanların yaşantısına müdahale etmeyelim düşüncesi;bir sokak hayvanını evinize alıp onun doğal yaşantısına zaten müdahale ediyorsunuz fikrini aklımıza getiriyor. Bu iki fikir yapısının da farklı sonuçları var.

Bir küçük yavru kedi ve köpek görünce o hayvana baktığımız ilk 5-10 saniye toplumun çoğu bireyinin yapmadığı alıp onu besleyip sokağa bırakayım düşüncesi ile toplumun çoğunun yaptığı o kendine bakar sokağa alışkındır düşüncesi arasında gidip geliyoruz. Psikoloji fizyolojiyi, fizyoloji psikolojiyi etkiler. O anki haliniz size iki karardan birini yaptıracak ve bu kararlar ya size ya da o hayvana bir etki yapacak. Köpeği ya da kediyi alanlar masraflar çıkınca vicdanı ile cüzdanı arasında gidip gelir. Kimse istemez ki bu hayvan evden gitsin, dışarıda kalsın. Ama bazı sebepler bize bunu yaptırıyor.

Kısırlaştırma konusunda da benzer durum söz konusu. Bir hayvanı alıyoruz kızgınlık döneminde bağırmaya başlayınca komşuların da ısrarı üzerine bu hayvanı yine sokağa bırakmak gerekebiliyor. Şimdi psikoloji fizyolojiyi yani davranışlarımızı etkiler ya; kısırlaştırma için gereken ameliyat masrafları bize vicdanımızın getirilerinden hayli fazla gelirse bu hayvan sokakta sizin belki de hiç almadığınız haline dönecek. Vicdani getiri derken o hayvana olan sevginiz ve onu zor durumda görüp bakmaya karar verdiğiniz halinizin sizde oluşturduğu manevi huzurdan bahsediyorum. Kısırlaştırdınız ve kediniz, köpeğiniz kısırlaştırmaya özel bakılmak zorunda yine o şekilde bakamazsanız hayvan obez olacak ve hayvanın yaşam standartları azalacak. Önceki yazımda da değindiğim ikilem yani şişman bir kedi olarak ölmek mi yoksa sokakta hiç sahiplenilmeden yaşamak mı. Ne yazık ki bu kararı yine o hayvanı alıp almamayı düşündüğünüz 5-10 sn de vereceksiniz.

Veteriner hekimlerin çoğu kedi ve köpeklerin kısırılaştırıldıktan sonra evde güzelce bakılmasını tavsiye ediyor. Kısırlaştırmaya özel kısırlaştırılmış kedi köpek mamaları ile beslenerek hayat standartları düşmeden yaşamasını istiyorlar.

Diğer düşünce olan ;hayvanların yaşam haklarını üreme haklarını aldığımız ve onları biz istersek üreyebilirsin tarzında koşullandırdığımız sistemde düşünen insanlar da var. Açıkçası biraz da haklılar. Bir hayvanı duygusal açıdan ele alırsak bu işin olması gereken hayvanların üremeleridir. Ancak bugünki toplum – hayvan ilişkisi buna izin vermez. Çünkü kalabalık bir toplumuz ve onlar da bu şekilde ürerse hem insanlar tarafından beslenen hem de üreyen hayvanlar sokakları işgal edecektir. Bunu da kimse istemez. Aslında hayvanlara yeterince bakabileceğimizi bilsek yine kabul görecek bir düşünce. Ancak şu anlık düşünce güzel ama uygulamada iş görmez.

Kısırlaştırılan hayvanlarda düzgün bakılmadığı için kilo alıp obeziteye meyillenme de görülebiliyor. Bu konunun da önüne geçmek için muayene amaçlı olarak hayvanların veteriner kliniklerine ya da hayvan hastahanelerine götürülmesi sağlıklı bir yaklaşım olur.