Köpeklerde Vajinal Hiperplazi: Görünmeyen Bir Sorunun Görünür Hali
Köpeklerde vajinal hiperplazi, dişilerin özellikle östrus (kızgınlık) döneminde karşılaşılan, vajina mukozasının aşırı büyüyerek dışarı doğru sarkması ile karakterize bir durumdur. Çoğu kaynak bu olguyu kısa ve teknik cümlelerle özetler; ancak aslında bu hastalık, köpek davranışını, çiftleşme performansını ve uzun vadeli üreme sağlığını etkileyen karmaşık bir tablodur.
Vajinal Hiperplazi Nedir?
Normalde östrus döneminde östrojen hormonunun etkisiyle vajina dokusunda şişlik ve ödem oluşur. Ancak bazı köpeklerde bu ödem aşırı boyuta ulaşır, vajina mukozası kalınlaşır ve dışarı doğru çıkıntı yapar. Ortaya çıkan doku, çoğu zaman pembe-kırmızı renkte, parlak ve nemli bir kitle görünümündedir.
Görülme Sıklığı ve Risk Faktörleri
- Irk yatkınlığı: Boxer, Bulldog, Mastiff gibi büyük ırklarda daha sık görülür.
- Yaş: Genellikle ilk kızgınlıktan itibaren başlayabilir; genç dişilerde daha belirgindir.
- Hormonal yapı: Yüksek östrojen yanıtı gösteren köpeklerde risk artar.
- Tekrar eğilimi: Vajinal hiperplazi, sadece bir kere yaşanıp kaybolan bir durum değildir; her kızgınlık döneminde tekrar ortaya çıkma eğilimindedir.

Vajinal Hiperplazinin Farklı Tipleri
- Tip I: Vajina mukozası sadece hafif şişkindir, dışarıdan çok belirgin değildir.
- Tip II: Mukozanın bir kısmı vajina açıklığından dışarı doğru çıkar.
- Tip III: “Donut” görünümü olarak bilinir; vajina mukozası halka şeklinde ve belirgin biçimde dışarı sarkar. Bu en ciddi formdur.
Klinik Belirtiler
- Vajina bölgesinde şişlik ve kızarıklık
- Yürürken rahatsızlık, sürekli yalama davranışı
- Çiftleşme sırasında ağrı ve zorluk
- Nadiren idrar yaparken zorlanma
- Uzun süre dışarıda kalan dokuda kuruma, ülserasyon ve enfeksiyon gelişmesi
Neden Önemlidir?
Birçok sahip, bu durumu sadece “kızgınlık şişliği” olarak görüp hafife alabilir. Oysa vajinal hiperplazi:
- Tekrar eden travmalarla doku hasarına yol açabilir.
- Çiftleşmeyi zorlaştırabilir veya imkânsız hale getirebilir.
- Kronik enfeksiyon riski taşıyabilir.
- Nadiren de olsa, prolapsusa (vajinanın tamamen dışarı çıkmasına) ilerleyebilir.
Tedavi Yaklaşımları
- Konservatif (Koruyucu) Yaklaşımlar
- Hafif vakalarda, dokunun temiz ve nemli tutulması yeterli olabilir.
- Veterinerler genellikle antiseptik solüsyonlarla temizlik ve nemlendirici jel uygulamaları önerir.
- Köpeğin dokuya sürekli travma yapmaması için Elizabeth yakalığı (koruyucu tasma) kullanılabilir.
- Cerrahi Müdahale
- Şiddetli ve tekrarlayan olgularda ovariohisterektomi (kısırlaştırma) kalıcı çözümdür.
- Çünkü östrojen kaynağı (yumurtalıklar) ortadan kaldırıldığında, vajinal hiperplazi yeniden oluşmaz.
- Tip 2 ve tip 3 vakalarında sarkan dokunun kısmen cerrahi olarak alınması gerekebilir.
- Destekleyici Yöntemler
- Vajinadan dışarı çıkan dokunun kurumasını önlemek için veteriner onaylı nemlendiriciler kullanmak.
- Enfeksiyon riskine karşı kontrollü antibakteriyel uygulamalar yapılabilir.
Önlenebilir mi?
Vajinal hiperplazi tamamen önlenebilir bir durum değildir çünkü genetik ve hormonal temellidir. Ancak:
- Erken yaşta kısırlaştırma sorunu kökten çözer.
- Riskli ırklarda sahipler mutlaka bilinçlendirilmeli.
- Daha önce hiperplazi geçirmiş köpeklerde çiftleştirme planlanmamalı, çünkü sorun nesiller boyu aktarılabilir.
Vaginal hiperplazi ya da prolapsus vagina olgularında cerrahi girişimde bulunulan köpekler tekrar çiftleşebilir ve üreyebilir ancak tekrarlama olasılığı, doğum zamanı sezeryana gitme ihtimali unutulmamalıdır.
“Operasyon (cerrahi girişim) yapılmayan olgularda tekrarlama olasılığı fazladır. Hasta sahibinin isteği doğrultusunda gerek kısırlaştırılabilir, gerekse tip 2 veya tip 3 te olması gereken cerrahi girişimler yapılır. Vaginal hiperplazi köpeğin gebe kalmasına engel bir durum olmamakla beraber (suni tohumlama) kısırlaştırma kesin çözümdür.


Köpeklerde vajinal hiperplazi, sahiplerin gözünden kaçmaması gereken bir üreme sağlığı sorunudur. Basit bir “kızgınlık şişliğinden” çok daha fazlası olan bu tablo, köpeğin yaşam konforunu, üreme başarısını ve hatta uzun vadede sağlığını etkileyebilir.
Erken fark etmek, uygun tedavi uygulamak ve gerekirse kısırlaştırma yoluyla sorunu kalıcı olarak çözmek, hem köpeğin hem de sahibin yaşam kalitesini artırır.

